Kanatlarım sana uçmak içindi. Bir yaz mevsimi, evimden çok uzaklara düştüm. Hiçbir yol beni sana götürmedi. Ne yazık. Gözümdeki yangınları maviliğim söndürmedi. Bir taksi çevirmeliydim. Hay aksi! Ne kuş uçtu ne kervan geçti. Girdabında boğdu beni gözlerindeki galaksi. Bitmedi...
Devir daim ettim.
Seni tavaf ettim.
Sana taptım!
Sen öylece dolandın durdun. Karanlığın içindeki aydınlık. Kötülüğe karşı iyilik. Kaostaki dinginlik. Sessizliğimdeki müzik... Bir şarkı oldun. Hep çaldın! Herkes seni söyledi. Ben dinledim. Seni ezberledim. Tekrar tekrar başa sardım. Döngülere takılıp kaldım. Savrulduğum kadar çektin kendine. O kadar! Fark etmedin bile. Bense hep yörüngende...
Günler...
Aylar...
Yıllar...
Gözlerin vardı merkezimde. Vardır bir hikâyesi herkesin de... Benimki başka! Benim öyküm bir çift karadelik. Nazım gibi nesir. Ölüme mahkum bir esir. Ölmedim de... Denedim! Sana götürmedi kanatlarım.
Eridim...
Düştüm. Göğün yedi katından yeryüzüne. Günahım bir yasak elma. Al yanağından ısırma! Sonra, Babil'in Kulesi ve diller... Unuttu öykümü nice nesiller. Hikâyeler, metafor oldu. Anlam, alegorilerde kayboldu. Havva'ya anne dediler. Ne de Freudyen! Bakire Mary oldu Madonna. Ve sen, Magdalalı Meryem...
Beni öldürdüler anne.
Kanımdan içtiler!
Yükseldim, Pieta'dan gökyüzüne. Bana imkansız on iki görev verdiler. Sevgilime hediye bir kutu, içinde tüm kötülükler... Evime dönmemi on yıl geciktirdiler. Taşı her gün tepeye yuvarladım. Bir ağacın altında meditasyon yaptım, yedi gün yedi gece. İki dağın arasında yedi kez gidip geldim; bir annenin oğluna cansuyu verdim. Diri diri yaktılar beni. Parçalayıp gömdüler. Dünyayı sırtıma yüklediler.
Affettim. Affedeceğim...
Affettim. Affedeceğim...
Masallardan birinde yine geri geleceğim. Ya kahramanca kurtaracağım seni ya rezilce öleceğim! Belki iyi bir çocuk olup Şirinleri bile göreceğim. Ne var ki, elbet bir gün eve döneceğim. Çünkü tüm yollar eve çıkar. Dorothy bir gün evine döner. Hayat bir eve dönüş yolculuğudur. Ev gibisi yok.
Ev, bir yer değil.
Yorumlar
Yorum Gönder