Yaslar biriktirdim size hediye. Benden hatıra kalır diye geriye. Hiç dökülmemiş yaşlarım var, onları dökün. Boğazımdaki düğümleri sökün! Hiç yazılmamış öyküm, boynu bükük kalacak yokluğumda. Ona da iyi bakın, yazık olmasın sakın. Bir isim koyun yalnızlığıma. Benden sayın yalnızları da. Kalmasınlar bir başlarına... Korkarlar bilirim, içleri ürperir, üşürler. Ellerini tutun. Verdiğim öğütleri de... Düşünün. Taşının oradan oraya. Hiçbirimiz ait değiliz bu dünyaya. Çakılı bir çivimiz kalmasın. Beni de unutun! Hayatın sırtında bir çıban bir yaşıyoruz, tutup sıkamıyor diye. Yağmurlar istemiyor, ıslatıyor! Güneş sevmiyor, yakıyor! Varmıyor hiçbir yere yollar... Sarılmıyor birbirine kollar... Savaşlar niye var? Kardeş kardeşi öldürdü, delirtti diye dünya bizi. Asıl o gün cennetteki son gündü. Babalar evlat gömdü! Anaları yazacak kadar şair değilim. Hep iç çekerek aldım nefesimi. Üfledim, söndürdüm nefsimi... Hu! Selam aldım, çiçek verdim. Kâh güldüm, kâh öldüm. Topraktan geldim, sana döndüm.
Yazarak kaybolan birini okuyarak bulabilir misin?