Bir kadifenin üzerinde izler kalır. Eylül diyen dudakların yasaklanır. Kafenin birinde çalan müzik kırılma anı olur. Üzerine yol kenarındaki su birikintisi sıçrar. Sen ellerimi tutarsın... Sen ellerimi tutarsın be! Dünyanın en güzel yalanını atarsın. Seni hiç bırakmayacağım der ve bakarsın. Gözlerin bir yaz güneşi; parıldar. Sende kalan şiirlerimi yakarsın. Kadifeye dokunamam artık. Eylül bir daha gelmez. Makyajın gözyaşı olup akar... Gözlerim hükmünü yitirmiş birer padişah, Göz kapaklarım bir hamalın geçim kaynağı. Davam, uğrunda ölünecek bir idea. Umutlarım satılmış birer korkak. Bütün çabalarım boşa çıkar... Sevmek dediğin huysuz bir ihtiyar. Bense yaramaz bir çocuk, Koşuşturan buğday tarlasında. Adın, koca bir mevsim. Bir denizci olsa kaybolurdu fırtınanda. Gücüm yetmez artık son bir kez savaşmaya. Vücudum bir darbe daha kaldırmaz. Ruhum bir delikanlı, kapına koşar; Asker traşlı, elinde bir buket papatya. Hatalarım peşimi bırakmaz. Sen yine d
Yazarak kaybolan birini okuyarak bulabilir misin?