Kalbimizi, nadir bulunan değerli taşlara benzetirim. (Bkz: Orion 'da geçen yakut ve safir. ) Kan pompalayan dolayısıyla hücrelere oksijen yani enerji gönderen bu etten organ, sanki mistik bir enerji yayan taşlardan oluşmuştur. Birini sevmek de her zaman kalple ilişkilendirilmiş bir duygu olduğu için, sevdiğimiz kişiye kalbimizi oluşturan o değerli taş parçalarından birini koparıp veriyormuşuz gibi düşündürür, hissettirir bana. Kimine küçük bir parça veririz kimine kocaman... Kopardığımız her taş bir boşluk bırakır geride ama hemen öyle korkmayın, o boşluklar bize zarar vermez çünkü taşların bir kapsama alanı vardır. Sevdiklerimiz çevremizdeyken tıpkı kalbimizdeymiş gibi enerji verirler bize. Bu yüzden hayatımızın büyük çoğunluğunda hiçbir sorun yaşamayız. Yine de bazen... Bazen sevdiklerimizden uzak kaldığımızda, görüşüp konuşamadığımızda, kavga edip küstüğümüzde, o boşluk kendini hissettirmeye başlar. Sevdiğimiz ve görüşemediğimiz kişiye verdiğimiz parça ne kadar büyükse
Yazarak kaybolan birini okuyarak bulabilir misin?