Güneşin altında parıldayan bir nehir akıyor gözlerimin önünden. Milyon yıllar geçiyor üzerinden. Nehir denize dökülüyor. İleride, yeri ve göğü ayıran zümrüt renkli bir dağ, denizin rengini kendi rengine çeviriyor. Aman allahım, senin gözlerinden bile daha güzel... Aşk, kaldıramayacağım bir yük artık. Nereden başlasam bilemiyorum. Bana bir piyano verirseniz güzel sesler çıkaracağımdan emin olabilirsiniz. Bana bir gitar verirseniz sizin için güzel bir parça çalabilirim. Bana hayatlarınızın bir parçasını verirseniz onu cehenneme çevireceğim. Ve bir kalem ve kağıtla yazmakta da oldukça iyiyim. Böyle başlamamıştı hiçbiri aslında. Böyle son buldu lakin. Henüz on dört yaşındaydım bir Mustang'im olsun isteğimde. Ama kimin umurunda değil mi? Peki ilk şiirimi yazdığımda? İlk kez aşık olduğumda? Ya seni ilk kez gördüğüm an? Bir yaz ve ardından sonbahar, sonra bahar aylarıydı ağaçlarda yeşil yapraklar... Kendini yalnız hissettiğinde hiç kapıdan içeri biri girdi mi, gününe güne
Yazarak kaybolan birini okuyarak bulabilir misin?