İnsan, beyazlarını da severmiş yadigâr kalınca. Bu evden taşınacağım mesela. Kitap bir gün bitecek. İşimden de ayrılacağım. Ve sen bir hatıra olacaksın... Seni öyle seveceğim artık. Acıları kabullendiğim gibi kabulleneceğim yılların benden gidişini. Seni de giden o yıllarla birlikte geride bırakacağım. Hatıran yadigâr kalacak.
Şimdi boşuna kahrını çekiyorum bu dünyanın. Ne garip, hiç doğmak istememiştim oysa! Hatırla anne, göklerin tavanının çatırdadığı o kanlı geceyi. Hatırla sana neler ettiklerini! Değer miydi sence bu olanlara? Yeryüzünde öylece dolanan yalnız bir ruh olmama? Söyle, yıllarımı geri versinler, yıllarımı geri bana… İvedi bir yaz akşamı, güneş batarken, serin bir meltem kestiğinde son nefesimi, gözlerimi kapatıp karnındaki huzura döneyim. Huzuru geri bana…
Günler geçiyor elbet. Yaşamak, tatlı bir telaşın mücadelesi. En azından kendimi buna inandırıyorum ben de herkes gibi. Bir tutunma çabası… Hayatın kıyısında gezinip, ayaklarımı suya değdiriyorum. Yeni günlere uyanıyor, aklımı işle yoruyorum. Her şey çamurdan bir imparatorluk inşa etmek için! Eğlenmek de yok değil tabii. Hafta sonlarını iple çekiyorum. Alkol, muhabbet ve dostlar… Yine de ihtiyacım olduğu kadar dünyevi değilim. Ama deniyorum.
Hiç denemiyorsun demeyin! Bilmiyorsunuz, bazı şeyleri sizden çok, en çok ben istiyorum. Hatırlıyorum da kafamı yastığa uyanık koymaktan korktuğum geceleri... Düşüncelerimle başbaşa kalacağım günün o korkunç saatleri… Denir ki altı ay sürermiş sağlıklı yas süreçleri. Kabullendim ben de işin işten geçişini. Kabullendim sonunda vazgeçişini. Hayat denen bu hayâl bitene değin, zaman ilacı olacak her şeyin. Olmazsa da saatin kumları üzerime akacak, gömüleceğim derinine hiçliğin. Geriye hatıran kalacak. Hatıran geri bana…
Hayat denen bu çukurda, sanat dalına tutunan insanların içini okudum az önce
YanıtlaSilBu yoruma cevap yazabilecek kadar şair değilim...
Sil